DOLAR 41,2966 0,26%
EURO 48,3212 0,46%
ALTIN 4.851,820,86
BITCOIN 4635938-0.3339%
İstanbul
26°

AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Diyabet (Şeker Hastalığı): Küresel Bir Sağlık Krizi ve Türkiye’deki Durum

Diyabet (Şeker Hastalığı): Küresel Bir Sağlık Krizi ve Türkiye’deki Durum

22 Mayıs 2025 13:53
Diyabet (Şeker Hastalığı): Küresel Bir Sağlık Krizi ve Türkiye’deki Durum
0

BEĞENDİM

Diyabet, yani halk arasında yaygın adıyla şeker hastalığı, günümüzde dünya genelinde milyonlarca insanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve giderek yaygınlaşan kronik bir hastalıktır. Türkiye’de de diyabetin görülme sıklığı son yıllarda artış göstermiştir ve sağlık sistemleri için ciddi bir yük haline gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer sağlık otoriteleri, diyabeti küresel bir halk sağlığı sorunu olarak kabul etmektedir. Peki diyabet nedir, türleri nelerdir, belirtileri, tedavi yöntemleri ve korunma yolları neler? Bu yazıda diyabet hakkında bilmeniz gereken detayları kapsamlı şekilde ele alacağız.

Diyabet Nedir?

Diyabet, kandaki glikoz yani şeker seviyesinin sürekli olarak yüksek seyretmesiyle karakterize edilen bir metabolik hastalıktır. Glikoz, vücuda enerji sağlayan temel yakıttır ve insülin hormonu sayesinde hücrelere taşınır. Pankreas tarafından üretilen insülin, kandaki glikozun hücrelere girmesini sağlar. Diyabette ya insülin yeterince üretilemez ya da hücreler insüline direnç gösterir. Bu durum kan şekeri seviyesinin yükselmesine ve vücudun enerji dengesinin bozulmasına yol açar.

Diyabetin Türleri

Diyabetin başlıca üç türü vardır:

  1. Tip 1 Diyabet: Genellikle çocukluk ya da gençlik döneminde ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi, pankreastaki insülin üreten beta hücrelerine saldırır ve onları yok eder. Bu nedenle hastalar ömür boyu insülin kullanmak zorundadır. Tip 1 diyabet, genetik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle gelişir.

  2. Tip 2 Diyabet: En sık görülen diyabet türüdür ve genellikle yetişkinlerde görülür. Bu tür diyabette vücut insülini yeterince kullanamaz (insülin direnci) veya insülin üretimi azalır. Obezite, hareketsiz yaşam, yanlış beslenme alışkanlıkları ve genetik yatkınlık tip 2 diyabet riskini artırır. Son yıllarda çocuk ve gençlerde de tip 2 diyabet vakalarında artış gözlemlenmektedir.

  3. Gestasyonel Diyabet: Hamilelik sırasında ortaya çıkan ve genellikle doğum sonrası kaybolan diyabet türüdür. Ancak bu durum, ileride tip 2 diyabet gelişme riskini artırır. Gestasyonel diyabetli kadınların bebeklerinde doğumda bazı komplikasyonlar görülebilir.

Diyabet Belirtileri

Diyabet belirtileri, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişmekle birlikte genellikle şu şekildedir:

  • Sık idrara çıkma (poliüri)

  • Aşırı susama hissi (polidipsi)

  • Aşırı açlık hissi (polifaji)

  • Yorgunluk ve halsizlik

  • Bulanık görme

  • Kilo kaybı (özellikle tip 1 diyabette belirgindir)

  • Yaraların geç iyileşmesi

  • Ellerde ve ayaklarda uyuşma veya karıncalanma

  • Enfeksiyonlara karşı artan yatkınlık

Bu belirtilerden biri ya da birkaçı varsa vakit kaybetmeden doktora başvurulması önemlidir.

Diyabetin Nedenleri ve Risk Faktörleri

Diyabet gelişiminde birçok faktör etkili olur. Tip 1 diyabette genetik yatkınlık ve çevresel tetikleyiciler (virüs enfeksiyonları, bazı kimyasallar) önemliyken, tip 2 diyabette yaşam tarzı faktörleri ön plandadır. Başlıca risk faktörleri şunlardır:

  • Ailede diyabet öyküsü

  • Fazla kilo ve obezite

  • Hareketsiz yaşam tarzı

  • Sağlıksız beslenme (yüksek şeker ve işlenmiş gıda tüketimi)

  • Yaş (özellikle 45 yaş üzeri)

  • Yüksek tansiyon ve kolesterol

  • Hamilelik sırasında gestasyonel diyabet öyküsü

  • Polikistik over sendromu gibi hormonal bozukluklar

Diyabetin Komplikasyonları

Diyabet kontrol altına alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Bunlar arasında:

  • Kardiyovasküler hastalıklar: Kalp krizi, inme riski artar.

  • Böbrek hasarı: Diyabetik nefropati, böbrek yetmezliğine kadar ilerleyebilir.

  • Sinir hasarları: Periferik nöropati, el ve ayaklarda uyuşma, ağrı ve his kaybına neden olur.

  • Görme kaybı: Diyabetik retinopati, körlüğe yol açabilir.

  • Diyabetik ayak: Yaraların geç iyileşmesi, enfeksiyon ve amputasyon riskini artırır.

  • Diş ve ağız sorunları: Diş eti hastalıkları ve enfeksiyonlar daha sık görülür.

Bu komplikasyonların önlenmesi için hastalığın erken tanısı ve etkin tedavi çok önemlidir.

iyabet Tanısı

Diyabet tanısı koymak için çeşitli kan testleri yapılır:

  • Açlık kan şekeri testi: 8 saat açlık sonrası kan şekeri ölçülür.

  • Oral glukoz tolerans testi (OGTT): Belirli bir miktar glikoz alındıktan sonra kan şekeri seviyeleri ölçülür.

  • HbA1c testi: Son 2-3 ay içindeki ortalama kan şekeri düzeyini gösterir.

Bu testler doğrultusunda kan şekeri normalin üstünde ise diyabet tanısı konur.

Diyabet Tedavisi

Diyabet tedavisi, hastalığın türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir:

  • Tip 1 Diyabet: Hastalar insülin tedavisi almak zorundadır. Günlük insülin dozları kan şekeri seviyelerine göre ayarlanır. Ayrıca düzenli beslenme ve egzersiz önemlidir.

  • Tip 2 Diyabet: Öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Kilo kontrolü, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz temel tedavi yöntemleridir. İlaç tedavisi gerektiğinde oral antidiyabetik ilaçlar veya insülin kullanılır.

  • Gestasyonel Diyabet: Diyet ve egzersizle kontrol sağlanamazsa insülin tedavisi gerekebilir. Hamilelik boyunca kan şekeri takibi önemlidir.

Diyabetle Yaşam: Beslenme ve Egzersiz

Diyabet yönetiminde sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite büyük önem taşır. Önerilen beslenme şekli, düşük glisemik indeksli yiyeceklerin tercih edilmesi, şeker ve işlenmiş karbonhidratların sınırlandırılmasıdır. Lifli gıdalar, sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Ayrıca, düzenli yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi orta şiddette egzersizler kan şekeri kontrolünü destekler.

Diyabetten Korunma

Diyabet gelişme riskini azaltmak için şu önlemler alınabilir:

  • Sağlıklı kilo koruma veya kilo verme

  • Düzenli egzersiz yapma (haftada en az 150 dakika orta şiddette)

  • Dengeli ve sağlıklı beslenme

  • Sigara ve alkol kullanımından kaçınma

  • Stres yönetimi

  • Düzenli sağlık kontrolleri ve kan şekeri takibi

Bu alışkanlıklar sadece diyabeti önlemekle kalmaz, aynı zamanda kalp hastalıkları ve diğer metabolik sorunların da riskini azaltır.

Türkiye ve Dünya’daki Durum

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2025 yılına kadar diyabet hastalarının sayısının 700 milyonu aşması bekleniyor. Türkiye’de de diyabet prevalansı son 10 yılda %10’dan %15’e yükseldi. Özellikle şehirleşme, fast food tüketiminin artması ve fiziksel aktivitenin azalması hastalığın artmasında etkili oluyor. Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşlar, diyabet farkındalığını artırmak ve erken tanı-kontrol programları geliştirmek için çalışmalar yürütmektedir.

Sonuç

Diyabet, yaşam boyu süren ve ciddi komplikasyonlar doğurabilen bir hastalıktır. Ancak erken tanı, uygun tedavi ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir. Bilinçlenme ve düzenli sağlık kontrolleri, diyabetin olumsuz etkilerini azaltmada kilit rol oynar. Her birey sağlığını korumak ve diyabetle mücadelede aktif rol almak için yaşam biçimini gözden geçirmeli ve gerekli önlemleri almalıdır.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r