Küresel ekonominin iki dev aktörü olan ABD ve Çin, yıllardır süren ticaret savaşı ve gümrük tarifeleriyle dünya piyasalarını sarsarken, İsviçre’de yapılan müzakerelerden gelen son haber piyasaları da, yatırımcıları da şaşırttı. İki ülke, 90 gün boyunca geçerli olacak geçici bir tarife indirimi anlaşmasına vardı. Anlaşmanın hemen ardından küresel piyasalarda sert hareketler yaşandı.
İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleşen görüşmelerin ardından yapılan ortak açıklamada, tarafların karşılıklı olarak gümrük vergilerinde indirime gitme kararı aldığı belirtildi. Buna göre:
Çin, ABD’den ithal ettiği ürünlere uyguladığı tarifeyi yüzde 125’ten yüzde 10’a düşürdü.
ABD ise Çin’den gelen mallara uyguladığı tarifeyi yüzde 145’ten yüzde 30’a indirdi.
Anlaşma, 90 gün boyunca geçerli olacak ve bu sürede tarafların daha kapsamlı ve kalıcı bir ticaret mutabakatı için müzakere masasında kalacağı açıklandı.
Anlaşmanın duyurulmasıyla birlikte küresel piyasalar sert şekilde tepki verdi. En dikkat çekici hareket, güvenli liman olarak görülen altın fiyatlarında yaşandı. Ticaret geriliminin azalmasıyla birlikte yatırımcıların risk iştahı artarken:
Ons altın, yüzde 2,9’luk değer kaybıyla 3.228 dolara kadar geriledi.
Dolar Endeksi (DXY), 101,159 seviyesine düşerek son 1 ayın en düşük değerini gördü.
Petrol piyasasında ise olumlu beklentiler fiyatlara yansıdı. Çin’in ithalat vergilerini azaltması, küresel talep beklentilerini artırdı:
Brent petrolü, varil başına 2,11 dolarlık artışla 66,02 dolara çıktı.
Batı Teksas (WTI) tipi ham petrolün varili ise 63,14 dolara yükseldi.
Kripto piyasaları da gelişmelerden nasibini aldı. Ticari risklerin azalması ve para akışının yeniden teknoloji ve dijital varlıklara yönelmesiyle birlikte:
Bitcoin, yüzde 5’e yakın değer kazanarak 105.646 dolara kadar çıktı.
ABD ile Çin arasında atılan bu yumuşama adımı, döviz piyasasında da dengeleri değiştirdi. Euro/dolar paritesi, 1,1163 seviyesine kadar gerileyerek son 1 ayın en düşük seviyesini test etti. Bu hareket, doların küresel ölçekteki değer kaybını teyit etti.
Tahvil piyasalarında ise beklentiler daha farklı yönlerde şekillendi. Ticaret anlaşmasıyla birlikte enflasyon beklentilerinin canlanması, tahvil faizlerini yukarı itti:
ABD’nin 2 yıllık hazine tahvili getirisi, 8 baz puan artışla %3,9601 seviyesine çıktı.
10 yıllık tahvil getirisi ise 6 baz puan yükselerek %4,4339 seviyesini gördü.
Ekonomistler, 90 günlük geçici indirim kararını, kalıcı bir çözüm yolunda atılmış önemli ancak temkinli bir adım olarak değerlendiriyor. Uluslararası Ticaret Politikaları Uzmanı Prof. Dr. Elif Güney, “Tarafların bu tür tavizler vermesi, yalnızca ekonomik değil siyasi bir uzlaşmanın da kapısını aralayabilir. Ancak unutulmamalıdır ki bu bir ‘ateşkes’, kalıcı barış değil.” dedi.
Pekin Üniversitesi’nden Ekonomi Profesörü Zhang Wei ise yaptığı değerlendirmede, “Çin’in tarife oranlarında bu kadar ciddi bir indirime gitmesi, ABD ile olan ticaret bağımlılığının hâlâ ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde ABD’nin attığı adım da küresel tedarik zincirlerinde Çin’e olan bağlılığı yadsımıyor.” ifadelerini kullandı.
Anlaşma sonrası Washington ve Pekin’den gelen ilk mesajlar, 90 günlük sürenin bir “test dönemi” olduğuna işaret ediyor. Eğer bu süre zarfında taraflar yeni krizlerden kaçınır ve somut ilerleme sağlanırsa, uzun vadeli bir ticaret anlaşmasının imzalanması mümkün olabilir.
Bu gelişmeler, yalnızca ABD ve Çin değil, küresel tedarik zincirleri, ham madde ticareti, enerji fiyatları ve büyüme beklentileri üzerinde de derin etkilere sahip olacak.
Sonuç:
ABD ve Çin arasında yaşanan bu beklenmedik uzlaşma, küresel piyasaları sarsmakla kalmadı, aynı zamanda dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında yeni bir dönemin başlangıcı olarak kayıtlara geçti. Yatırımcılar için ise bu gelişme, yeni risklerin ve fırsatların habercisi olabilir.
GENEL
21 saat önceGENEL
14 gün önceGENEL
25 gün önceGENEL
13 Mayıs 2025GENEL
13 Mayıs 2025GENEL
13 Mayıs 2025GENEL
13 Mayıs 2025