Diyarbakır’da Baba ve Oğlunun Yakılarak Öldürüldüğü Olayda Soruşturma Derinleşiyor: Şüpheli Gözaltılar, İddialar ve Acılı Aileden Çarpıcı Açıklamalar
Diyarbakır’ın Sur ilçesi kırsalında, boş bir arazide yanmış halde bulunan kamyonette can veren Remzi Sati (50) ve oğlu Muhammed Sati’nin (15) vahşice öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada yeni detaylar gün yüzüne çıkıyor. Olay, yalnızca iki canın yitirilmesiyle sınırlı kalmayıp, ardında derin şüpheler, ilişkiler ağı ve cevap bekleyen sorular bıraktı. Aile fertlerinin ve görgü tanıklarının anlatımları, cinayetin planlı olabileceği yönündeki kuşkuları artırırken, üç kişi gözaltına alındı.
Bir Kamyonet, İki Yanmış Beden: Cinayet mi, İnfaz mı?
Olay, geçtiğimiz günlerde Sur ilçesi Köprübaşı Mahallesi yakınlarındaki boş bir arazide sabah saatlerinde meydana geldi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen jandarma ekipleri, yanmış kamyonette baba Remzi Sati ile 15 yaşındaki oğlu Muhammed’in cansız bedenlerine ulaştı. Yapılan ilk incelemeler, iki kurbanın da ellerinin bağlandığını ve aracın ateşe verilerek yakıldığını ortaya koydu.
Kaçmak İsteyen Oğul Yakalanmış
Olay yerinde dikkat çeken bir diğer detay ise Muhammed’e ait ayakkabıların kamyonetten yaklaşık 150 metre uzaklıkta bulunması oldu. Bu bilgi, genç çocuğun kaçmaya çalıştığı ancak yakalanarak tekrar olay yerine getirildiği ihtimalini gündeme taşıdı. Olay yerinde dört adet boş mermi kovanı bulundu. Kurşunların doğrudan mağdurlara mı isabet ettiği henüz netlik kazanmazken, otopsi ve balistik incelemelerin sürdüğü bildirildi.
DNA Eşleştirmesi Yapıldı, Cenazeler İstanbul’a Gönderildi
Cenazeler, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndaki ilk işlemlerin ardından detaylı analiz için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Vücut bütünlüklerinin büyük oranda zarar görmesi nedeniyle aile üyelerinden DNA örnekleri alınarak kimlik doğrulaması sağlandı.
“Ortağı Aradı, Manda Kaçmış Dedi” – Aileden Şüphe Dolu Açıklamalar
Remzi Sati’nin eşi Filiz Sati, cinayet gecesinin ayrıntılarını anlattı. Saat 21.15 civarında eşinin ortağı Ali Mert’ten iki telefon aldığını belirten Filiz Sati, ilk aramada “manda kayboldu” denildiğini, ikinci aramada ise “manda bulundu, Köprübaşı’ndayız, gel” mesajının verildiğini söyledi. Remzi Sati, bu çağrının ardından küçük oğlu Muhammed’i yanına alarak evden ayrıldı ve bir daha geri dönmedi.
Aynı gece haber alamayan aile, ertesi sabah kayıp ihbarı yaptı. Sonrasında ise korkunç haber geldi. Olay yerinde yanmış bir araç ve içindeki cesetler, tüm aileyi yasa boğdu.
“Babasını Yaktın, O Çocuğun Ne Suçu Vardı?”
Remzi Sati’nin bacanağı Ali Askan, yaşananlara isyan ederek “Sen babayı yaktın, çocuğu niye yaktın?” diyerek olayın acısını dile getirdi. Arabaya 1 metre mesafeden bakabildiğini ancak yapılan uyarı üzerine yaklaşamadıklarını belirten Askan, “Çocuğun ayakkabısı 150 metre ilerideydi, 40-50 metre kaçmış olabilir, yakalayıp bağlamışlar” dedi.
Diğer bacanak Süleyman Aydın ise, Remzi Sati’nin ortağı Ali Mert ile yaklaşık iki yıldır hayvan ortaklığı yaptıklarını, bu sezonun başında yeniden benzer bir iş ilişkisine girdiklerini belirtti. Aydın, “Kiminle ne alacağı vardı bilmem ama kimseye borcu yoktu. Kim yaptıysa Allah belasını versin” ifadeleriyle öfkesini dile getirdi.
Gözaltılar ve Devam Eden Soruşturma
Olayla ilgili üç kişi gözaltına alınırken, cinayetin perde arkası hâlâ netleşmiş değil. Soruşturma sürerken, gözaltına alınanların ifadeleri ve teknik incelemeler, olayın olası sebep ve faillerini belirlemede kritik rol oynayacak. Olayın arka planında alacak-verecek meselesi mi, yoksa başka bir husumet mi olduğu sorusu ise henüz yanıt bulmadı.
Güvercinlerle Oynayan Muhammed’in Görüntüsü Yürek Dağladı
Olayın ardından ortaya çıkan bir video, kamuoyunu derinden etkiledi. Cinayete kurban giden Muhammed’in daha önce evlerinin damında güvercinlerle oynarken çekilen görüntüsü, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Henüz çocuk yaşta, hayat dolu bir gençken böyle acımasız bir şekilde yaşamını yitirmesi, kamu vicdanında derin bir yara açtı.
Adalet Arayışı Sürüyor
Sati ailesi, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması için yetkililere çağrı yaptı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın titizlikle yürüttüğü soruşturmanın önümüzdeki günlerde yeni gözaltı ve gelişmelerle derinleşmesi bekleniyor.
Bu vahşi cinayet, yalnızca bir ailenin yıkımını değil; aynı zamanda kırsal alanlardaki hukuki boşlukların ve toplumsal güvenlik zafiyetlerinin bir kez daha tartışmaya açılmasına neden oldu. Kamuoyu, yaşananların aydınlatılmasını ve bir daha benzeri olayların yaşanmaması için gerekli adımların atılmasını bekliyor.
