Bayram tatilinin kargaşasından sıyrılmak, İstanbul’un kalabalığından uzak bir nefes almak isteyenler için hazırladığım bu uzun haber, şehir içinde adeta keşfedilmemiş sayılabilecek 50 farklı noktayla dolu. Her mekan, geleneksel tur rotalarından çok daha sakin ve doğayla iç içe. Yazının her bölümünde yer alan özel görseller, o bölgenin atmosferini en iyi şekilde yansıtacak şekilde tasarlandı.
Belgrad Ormanı’nın kuytu bir köşesinde yer alan Atatürk Arboretumu, geniş ağaç toplulukları, yürüyüş yolları ve göletleriyle kalabalıktan uzak nefes alabileceğiniz nadir mekânlardan biridir. Bayramda giriş kontenjanı sınırlı olsa da sabahın ilk ışıklarında erkenden gitmek, sessiz bir deneyim yaşamanıza imkân tanır. Kuş cıvıltıları eşliğinde yürüyüş yapmak, tertemiz havayı ciğerlerinize çekmek ve ağaçların gölgesinde dinlenmek için ideal bir uğrak.
İstanbul merkezden yaklaşık 1–1,5 saat uzaklıkta bulunan Yuvacık Baraj Gölü, göl kenarında yürüyüş, piknik ve kahvaltı imkânı sunar. Bayram kalabalığından uzak, çam ağaçlarıyla çevrili patikalarda yürüyüş yapmak, gölün dingin sularına karşı çay-kahvenizi yudumlamak isteyenler için mükemmel bir duraktır. Erken saatlerde gölün üzerini kaplayan sis tabakası, fotoğraf meraklılarına kartpostal gibi görüntüler sunar.
Belgrad Ormanı’nın devamı niteliğindeki Reşadiye Tabiat Parkı, yoğun ağaç örtüsü, dere kenarları ve geniş piknik alanlarıyla ziyaretçilerine dingin bir gün vadediyor. Özellikle hafta içi veya sabah erken saatlerde gitmek, burayı neredeyse boş hissederek yürümek konusunda avantaj sağlar. Dere kıyısındaki kayalar üzerinde oturup su sesi eşliğinde kahvenizi yudumlayabilir, orman içindeki patikaları keşfe çıkabilirsiniz.
Şile’ye kıyasla biraz daha sakin bir yapıya sahip olan Ağva, Göksu ve Yeşilçay nehirlerinin denize kavuştuğu noktada yer alır. Kano ve tekne turlarıyla nehir boyunca gezebilir, doğa yürüyüşleriyle sakin bir gün geçirebilirsiniz. Bayram sabahı erken saatlerde Ağva’nın köy kahvaltısı sunan salaş mekânlarında aileniz veya arkadaşlarınızla lezzetli bir sofrada buluşmak mümkündür.
Bulgar göçmenlerin kurduğu Polonezköy, orman içi patikaları, köy kahvaltısı imkânları ve bisiklet rotalarıyla ünlüdür. Bayramda bile köyün iç kısımlarına yöneldiğinizde, insan yoğunluğu azalır ve huzurlu bir ortam sizi karşılar. Ahşap evlerin arasında kısa yürüyüşler yapabilir, derelerin kenarındaki çardaklarda piknik yapabilirsiniz. Doğanın kucağında vakit geçirmek isteyenler için gerçek bir cennet.
Ağva’ya giderken Şile yönünde Sinekli köyü yol ayrımında yer alan Sinekli Bakkal, şömine başında kahvaltı, nehir kıyısı çardaklar ve ağaçlık alanda sakinlik sunar. Özellikle öğle saatinden önce giderseniz Göksu Nehri kenarındaki piknik masalarında boş yer bulma olasılığınız yüksektir. Ağaç gölgesinde oturup doğanın sesine kulak vererek sakin bir Bayram sabahı yaşayabilirsiniz.
Kadıköy sahilinin kalabalığından biraz uzaklaşıp Suadiye ve Bostancı hattına doğru yürüyüşe çıkanlar, deniz kenarında daha az kişiyle karşılaşır. Sahil boyunca banklarda oturup martıları izleyebilir, bisiklet yolu üzerinde keyifli bir tur yapabilirsiniz. Bayram döneminde kafelerde ve çay bahçelerinde boş masa bulma şansınız yüksektir; denizin huzuru size eşlik eder.
Riva, İstanbul’un pek bilinen köy havasındaki sakin rotalarından biridir. Riva Deresi kenarındaki pansiyonlar ve günübirlik tesisler, nehir kıyısında çay bahçeleri ve küçük balık lokantaları sunar. Dere boyunca uzanan oturma alanlarında, su sesi eşliğinde çayınızı yudumlayarak huzurlu bir mola verebilirsiniz. Bayram yoruculuğundan uzaklaşıp Riva’nın kendine özgü sakinliğini deneyimleyin.
Göktürk Göleti, civarındaki AVM’lere rağmen dinginliğini koruyan, yürüyüş yolları, banklar ve çiçeklendirilmiş alanlarıyla ünlüdür. Bayramda alışveriş merkezlerinin kalabalığına kapılmak yerine gölet çevresine gidip doğanın tadını çıkarmak, sabah erken veya akşamüstü saatlerinde en sakin hâlini yaşamak isteyenler için idealdir. Suya yansıyan ağaçların manzarası ise tam bir huzur kaynağıdır.
Arnavutköy sınırlarında, orman ve göletin iç içe geçtiği Saklıgöl, İstanbul içinde adeta gizli kalmış bir mesire alanıdır. Bayramın ilk günü sabah erken saatlerde giderseniz insan sayısı oldukça sınırlı kalır. Gölet kenarında yürüyüş yapabilir, piknik masalarında ailecek kahvaltı yapabilirsiniz. Yeşilin her tonunu barındıran ağaçlık gürlemeden çıkan kuş sesleri size eşlik eder.
Beşiktaş’ın merkezi kalabalığından uzakta, Boğaz kıyısında yer alan Aşiyan Sofrası, nispeten daha az bilinen küçük parklardan biridir. Boğaza nazır oturup çay içebileceğiniz bu çay bahçesinin eşsiz manzarası, Bayramda bile günübirlik gelenlerin sayısını oldukça sınırlı kılar. Yelken Kulübü Parkı’nın içinde boş banklarda dinlenebilir, Boğaz’ın hafif dalgalarını izleyebilirsiniz.
Rumeli Feneri’nden başlayıp Kireçburnu’na kadar uzanan Yeniköy sahil şeridi, aralıklı küçük çay bahçeleri ve banklarla doludur. Bayramda, patika kısmına yürüyüşle inenler dışında yalıboyu genellikle sakindir. Denizin kıyısında boş bank bulup oturabilir, Boğaz’dan geçen tekneleri izleyerek huzur dolu bir gün geçirebilirsiniz.
Üsküdar-Kadıköy sahilinden biraz içeri giren Kuzguncuk, eski Rum ve Ermeni evlerinin yer aldığı Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla ünlüdür. Bayram tatilinde bile İstanbul’un kalabalığından kendinizi soyutlayabileceğiniz, fotojenik köşe kafelere ve renkli sokaklara ev sahipliği yapar. Tarihi dokunun arasında nostaljik bir yürüyüş yaparken huzurlu bir atmosfer yaşarsınız.
Çengelköy’ün yalı caddesi Bayramda kalabalıklaşsa da, Muradiye Camii’nin arka sokağındaki koruya inen patika sizi Boğaz’a nazır ahşap bankların olduğu tenha bir mekâna götürür. Ağaç gölgesindeki bu sessiz alan, Boğaz’ın mavi ve yeşil tonları arasında dinlenmek isteyenler için ideal bir seçenektir. Çay bahçesinde Boğaz manzarasına karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz.
Tarihi Yarımada’nın en merkezi noktalarından olan Aksaray’da, Vefa Sultan Camii’nin avlusu ve çevresi, Bayram kalabalığından uzak bir dinlenme imkânı sunar. Camii avlusunun huzurunu yaşarken, bahçede oturup çevredeki tarihi dokuyu izleyebilirsiniz. Bayramda yalnızca ibadet için gelenler olduğu için avlunun etrafı genellikle sakindir.
Fener ve Balat’ın tarihi dar sokakları, renkli Rum ve Ermeni evleriyle doludur. Bayram sabahı çok erken saatlerde bu bölge neredeyse bomboş olur; dar Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürüyerek kalabalıktan kurtulabilirsiniz. Tarihi mimarinin ortasında, sakin bir fotoğraf molası vermek isteyenler için en doğru adres.
Pierre Loti Tepesi’ni kalabalıktan temelde ayıran en büyük fark, teleferik yerine cami avlusundan merdivenleri tırmanarak ulaşılan gizli çıkıştır. Bayramın tatilci trafiğinden önce erkenden çıkarsanız, Boğaz manzarası eşliğinde kimselerin olmadığı bir vadi eteğinde yalnız kalabilirsiniz. Çay bahçesinin hemen arkasındaki bu kuytu yol, İstanbulluların hâlâ keşfedemediği huzur noktalarından biridir.
Koç Üniversitesi’nin müzesi olan Koç Müzesi, bahçe ziyareti için önceden randevu gerektirir. Ancak müze bahçesinin dış duvarları arkasındaki geniş yeşil alan, Bayram gibi yoğun sezonlarda dahi sessizliğini korur. Rumelihisarı’nın yamaçlarındaki eski ağaçlar arasında yürüyüş yapabilirsiniz. Boğaz’ın hafif esintisi ve huzur dolu atmosfere karşı fotoğraf çekmek isteyenler için eşsiz bir mevkidir.
İstanbul’un Avrupa Yakası’nda, Bakırköy ve Yeşilköy arasında yer alan Botanik Parkı; kuş gözlemi yapabileceğiniz yürüyüş parkurları, çeşitli bitki türlerine ev sahipliği yapan bahçeleriyle ünlüdür. Bayramda halk plajlarına gitmek yerine botanik parkı tercih edenler az olduğu için ortam genellikle sakin kalır. Kuş seslerine kulak vererek oturabileceğiniz banklar, huzurlu bir gün yaşamanızı sağlar.
Florya sahiline çok yakın bir konumda olmasına rağmen, Atatürk Ormanı yürüyüş yolları, ağaç gölgeleri ve banklarıyla huzurlu bir alan sunar. Bayramda plajlar dolup taşarken, ormanın içindeki parkta sessiz bir yürüyüş yapmak mümkündür. Ağaçların gölgesinde serin bir gün geçirebilir, temiz havayı soluyarak şehrin karmaşasından uzaklaşabilirsiniz.
Tarihi Sultanahmet meydanına çok yakın olmasına rağmen, Şerefiye Sarnıcı’nın içine girildiğinde farklı bir dünyaya adım atarsınız. Bayramda Ayasofya ve Sultanahmet Camii çevresindeki turist kalabalığı yoğun olsa da, sarnıca giriş yapan ziyaretçi sayısı sınırlı kalır. Sarnıcın kuytu atmosferinde kısa bir tarih yolculuğu yapabilir, şehrin gürültüsünden uzaklaşabilirsiniz.
İstiklal Caddesi’ndeki kalabalıktan uzaklaşıp, Galata Kulesi’ne doğru inen Ardıç ve Nevizade civarındaki küçük ara sokaklar, eski İstanbul ruhunu hissettiren kafe ve butik kitapçılarla doludur. Bayramda bile birçok kafe ve kitapçı kapalı olduğu için bu ara sokaklar genellikle sakindir. Dar kaldırımlı sokaklarda yürüyerek kahvenizi yudumlayabilir, sessiz köşe kitapçılarda kitaplara göz atabilirsiniz.
Marmara Denizi’ne açılan Küçükçekmece Gölü’nün kıyısında yer alan İnceğiz Kayalıkları, kalabalık turist bölgesi olmadığı için sessiz bir sahil yürüyüşü sunar. Bayramda bile deniz kıyısında yalnızca balık tutan kişiler ve köpekleriyle dolaşan sakin bir kalabalık olur. Kayalıkların oluşturduğu doğal platformlarda oturup denizin sesi eşliğinde vakit geçirmek mümkündür.
İstanbul’un batı ucunda, Avcılar sınırları içinde yer alan Ambarlı Sahili, feribot yanaşma alanları dışında pek fazla ziyaretçi akınına uğramaz. Bayramda bile balıkçı barınakları ve çiçeklendirilmiş yollarla bezeli kıyı bandı nispeten boş kalır. Sessiz bir yürüyüş, arada bir karşınıza çıkan lavanta bahçesi benzeri renkli çiçeklerle huzurlu bir deneyim sunar.
Tuzla’nın Marmara Denizi kıyısında, Tersane bölgesi ile Tuzla Marina arasında beton ofis binalarının ardındaki park ve banklarda oturup deniz manzarasına karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz. Bayramda bile bölge, İstanbul’un güneydoğusunda nispeten sakin bir rotadır. Etrafta dolaşan işçilerin dışında, huzurlu bir deniz keyfi yapabilirsiniz.
Fenerbahçe Parkı’nın içinden başlayıp Kalamış Marina’ya inen gizli patikalar, Bayram’da bile sabah erken saatlerde yalnız kalmanıza yardımcı olur. Yerel balıkçılar ve birkaç bisikletlinin dışında çok az kişinin kullandığı bu patikalar, denize nazır banklar ve kuytu yürüyüş alanları sunar. Sessiz bir sabah yürüyüşü için kaçırılmaması gereken bir rota.
Sultanahmet bölgesinden Gülhane Parkı’na giriş yaptıktan sonra, parkın kuzeydoğu çıkışından Galata Kulesi’ne uzanan küçük sokakları keşfedebilirsiniz. Ayasofya ve Topkapı Sarayı’ndan gelen kalabalığın aksine, bu yaya yolunda Bayram’da bile sakinlik hakimdir. Tarihi yokuşlardan aşağı inerken, ara sokaklardaki eski evleri ve huzurlu sokakları görebilirsiniz.
Avrupa Yakası’nda Büyükçekmece’ye yakın yeni bir yeşil vaha olan Yaşam Vadisi, geniş yeşil alanı, bisiklet yolları, yapay göleti ve peyzaj düzenlemeleriyle dikkat çeker. Bayramda bile İstanbul’un turistik bölgelerine kıyasla daha az ziyaretçi çeken bu park, ailecek keyifli vakit geçirmek ve doğa yürüyüşü yapmak için idealdir. Göl kenarındaki banklarda oturup kuş seslerini dinleyebilirsiniz.
İstanbul’un en batısındaki Çatalca ilçesinde yer alan İncekum, beyaz kumları ve denize nazır kır lokantasıyla kalabalıktan uzak sakin bir plaj sunar. Bayramda bile doluluk seviyesi, Şarköy veya Silivri gibi popüler plajlara kıyasla hayli düşüktür. Denize girip suyun tadını çıkarmak veya kumsalda yürüyüş yapmak isteyenler için doğru adres.
Şile merkeze kıyasla daha az bilinen Ayazma mevkii; kumsal, orman içi patikalar ve dere kenarı piknik alanlarıyla doludur. Bayramın ilk günleri erken saatlerde Ayazma’ya gitmek, şehir trafiğinden uzak, tenha bir tatil deneyimi sunar. Kumsalda uzanıp denizin huzurlu sesini dinleyebilir, ardından orman içindeki patikalarda serin bir yürüyüşe çıkabilirsiniz.
İstanbul’un merkezine çok yakın olmasına rağmen hâlâ keşfedilmemiş bir vadi olan İmrahor, nehirler, tarihi su kemerleri ve dik yamaçlardan akan derelerle çevrilidir. Bayramda bölgenin bazı kısımları tamamen boş kalır. Vadi içerisindeki patikalarda yürüyüş yapabilir, tarihi kemerlerin gölgesinde oturabilirsiniz. Şehrin gürültüsünden soyutlanmak isteyenler için keşfedilmesi gereken bir cennet parçası.
Fenerbahçe Bağdat Caddesi’nin dondurma, kafe ve mağazaların yoğun olduğu kalabalığından uzaklaşmak için sahil boyunca uzanan bisiklet ve yürüyüş yolunda angel çiçekleri ve küpe çiçeği tarlalarına doğru yürüyüş yapabilirsiniz. Bayramda bile sahildeki banklarda oturup martı seslerini dinlemek mümkündür. Çay bahçelerinin yanı sıra sahildeki boş alanlar da size huzur sunar.
Tarihi bir kasır olan Adile Sultan Kasrı, hem boğaz manzarası hem de hemen yanındaki küçük parkıyla sakin bir dinlenme alanı sunar. Bayramda tur teknelerinin uğrak rotalarının uzağında, karadan kolayca ulaşılabilen bu nokta genellikle sessiz kalır. Kasrın bahçesinde kısa bir yürüyüş yapabilir, deniz manzarasına karşı huzurlu anlar yaşayabilirsiniz.
Kumburgaz, İDO veya otobüsle kolayca ulaşabileceğiniz bir bölgedir. Bayramda Silivri veya Şarköy gibi popüler plajlara göre daha tenha bir kumsal deneyimi sunar. Denize girmek, kumsalda yürüyüş yapmak isteyenler, yazın sıcak saatlerinde gölgeleyen az sayıda çam ağacının altına sığınabilir. Sessiz bir deniz keyfi için doğru adres.
Eski köy tabelaları, dar taş evleri ve bozuk asfalt yollarıyla ünlü Acıyurt, Bayramda bile sakin kalmayı başarır. Dar sokaklarda gezen traktörler ve birkaç çiftçi dışında kimseyi görmezsiniz. Köyün içinde eski taş evlerin arasında nostaljik bir yürüyüş yapabilir, köy kahvaltısı sunan salaş kantinlerde köy yumurtası ve taze peynir eşliğinde dinlenebilirsiniz.
Otoyol kenarındaki bu dinlenme tesisleri, Bayram trafiği içinde bile oturma alanlarının arka bahçe kısımlarında ve yeşil çit arkasındaki banklarda yeterli boşluk sunar. İstanbul çevresinde mola vermek ve kısa bir dinlenme yapmak isteyenler, otoyolda da alternatif bir huzur durağı bulabilir. Taze çay ve doğal atıştırmalıklarla kısa bir kaçamak yapabilirsiniz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gözden kaçan parklarından biri olan Çınaraltı Parkı, geniş çınar ağaçları, yürüyüş yolları ve fitness aletleriyle doludur. Bayramda dahi içeriye giren insan sayısı çok az olur; huzurlu bir bankta oturup kitap okuyabilir veya ağaç gölgesindeki yürüyüş yollarında serin bir gezinti yapabilirsiniz.
Kartal’ın hemen arkasında başlayan ormanlık bir bölge olan Gözdağı Mesire Alanı, Bayram sabahı dahi kuytu patikalarda yalnız kalmanıza imkân tanır. Bölgede hafta sonları dahi fazla kişi olmaz; sessiz patikalarda yürüme, piknik yapma ve kuş seslerini dinleme imkânı sunar. Doğayla baş başa huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için ideal.
Restorasyondan geçen eski kundura fabrikası bahçesinde yer alan bu sosyal tesis, küçük bir kafe, temiz tuvaletler ve denize bakan geniş bir iskele sunar. Bayramda dahi yalnızca birkaç aile ve olta balıkçıları bölgeyi ziyaret eder. İskelede oturup Boğaz’ın esintisini hissederek huzurlu bir sahil keyfi yapabilirsiniz.
Fenerbahçe Parkı’nın en ücra köşesinde yer alan Latife Hanım Korusu, zamanında küçük bir koru iken bugün bakımlı bir yeşil alan hâline gelmiştir. Boğaz’a bakan banklarında sık sık kimse oturmaz, bu yüzden sessiz bir mola yeri sunar. Bayramda bile Fenerbahçe Parkı’nın kalabalığından uzak, huzurlu bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Göztepe Özgürlük Parkı’nın merkezi alanı Bayram coşkusuna kapılsa bile, doğuya doğru yürüme mesafesinde bir midye tezgâhına ve çitle çevrili huzurlu bir yürüyüş parkuruna ulaşabilirsiniz. Ziyaretçilerin çoğu merkeze kaydığı için bu uç kısım, yaz boyunca en sakin rotalardan biri olarak kalır. Banklarda oturup kuş seslerini dinleyebilir, parkın kenarındaki küçük çiçek tarlalarına bakabilirsiniz.
Pendik Marina’nın tam karşısında, sürüş yolu kenarındaki banklarda oturup denize karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz. Bayramda bile balık avlayan birkaç kişi dışında ortalık sakin seyreder. Denizin hafif dalgalarını izleyerek huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için Pendik sahilinin bu bölümü kaçırılmaması gereken noktalardan biridir.
Beylikdüzü’nün batısında, yüzer platforma giden asansörlü bölgenin biraz ilerisindeki çakıl taşlı sahil şeridi, Bayram boyunca kalabalıktan kaçmak isteyen balıkçı ve yürüyüşçüleri ağırlıyor. İstanbul’un en batısında yer aldığı için dahi günübirlik gelen Avrupalı çok azdır. Sık sık uğramayan bu kıyıda denize girmek veya sahil boyunca sessiz bir yürüyüş yapmak mümkündür.
Kağıthane Deresi, Haliç’e dökülen küçük ama tarihle iç içe bir deredir. Derelinin kenarındaki eski Su Kemerleri ve tarihi bir değirmen, Bayramda bile kimsenin pek gitmediği bir mesire alanı oluşturur. Burada kısa bir yürüyüş yapabilir, suyun kenarındaki kuytu banklarda oturarak derin bir nefes alabilirsiniz.
Bostancı İDO iskelesinden sahilin taş duvarlarının ardındaki küçük patikalara giriş yaparsanız, birkaç kişinin güneşlendiği ıssız bir kıyıya ulaşabilirsiniz. Bayramda bile popüler noktaların uzağında saklanmış bu küçük koy, denizin batan güneşe karşı oluşturduğu renk cümbüşüyle sessiz bir moladır.
Samatya’nın yoğun sokak trafiğinden birkaç adım içeride, küçük balıkçı teknelerinin demirlediği bu liman, Kabasakal Camii’nin hemen bitişiğinde yer alır. Ağaçlık bir alan içinde sessiz banklarda oturup denizi izleyebilir, Bayram günlerinde bile kalabalıktan uzaklaşabilirsiniz.
Büyükada’nın popüler merkezinden bisikletle yaklaşık 15 dakika kadar kuzeybatıya giderseniz, terk edilmiş sayılabilecek bir plaj ve yemyeşil patikalar bulabilirsiniz. Bayram günlerinde çoğu ziyaretçi merkezde kaldığı için bu nokta genellikle sakindir. Ada’nın özgür havasında denize girip ardından orman içi patikalarda yürüyüş yapabilirsiniz.
Eski kundura fabrikası olarak bilinen bu alana hafta sonları dahi yerel avcı ve patika koşucuları dışında neredeyse kimse uğramaz. Bayramda inşaat alanı olarak bile kullanılmayan patikalarda yürürken, kendinizi İstanbul’dan çok uzak bir yerdeymiş gibi hissedersiniz. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için keşfedilmeyi bekleyen bir saklı cennet.
Rumeli Kavağı Kalesi’ndeki restoranlar genellikle akşamları kalabalık olsa da, sabah 09:00’dan önce kuzey yönündeki kale banklarına ulaştığınızda yalnız kalabilirsiniz. Boğaz’ın serin esintisi ve karşı kıyıya uzanan nefes kesen deniz manzarası, günün ilk saatlerinde sizi tam bir huzura davet eder.
Büyükada’nın Maden semtinden orman içi patikalara sapıp, Kadıköy ve Maltepe kıyılarını görebileceğiniz ıssız bir tepeye ulaşabilirsiniz. Bayramın gürültülü şenliklerinden uzakta, çınar ağaçları arasında rüzgârın yaprakları hışırdatan sesi ve soluk maviliğin buluştuğu bu gizli patika, deniz manzarası eşliğinde hüzünlü ama huzurlu bir yürüyüş vadediyor.
Tüm bu saklı duraklar, İstanbul’un kalabalığından uzak ama yine de şehrin sınırları içinde huzur arayanlara hitap ediyor. Bayram tatilini, tanıdık rotaların dışına çıkarak, yeşilin ve mavinin buluştuğu bu gizli mekânlarda geçirip, tazelenmiş bir ruhla evinize dönebilirsiniz. Şimdiden keyifli ve dinlendirici bir Bayram tatili geçirmeniz dileğiyle!
GENEL
2 gün önceGENEL
20 gün önceGENEL
24 gün önceGENEL
06 Haziran 2025GENEL
06 Haziran 2025GENEL
06 Haziran 2025GENEL
06 Haziran 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.