Dünya, 1 Haziran 2025’te İstanbul’da düzenlenen Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine kilitlendi. Savaşın başladığı günden bu yana binlerce can kaybı, milyonlarca yerinden edilmiş insan ve sayısız yıkımla sonuçlanan çatışmanın ardından iki ülkenin heyetleri, tarihi bir dönemeçte İstanbul’da masaya oturdu. Görüşmenin yapıldığı Çırağan Sarayı, adeta umutların ve endişelerin bir arada yaşandığı bir diplomasi merkezi haline geldi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmalar, 2022 yılından bu yana şiddetlenerek devam etmişti. Özellikle son aylarda artan saldırılar, insani krizi derinleştirirken, uluslararası toplumun çözüm arayışlarını da hızlandırdı. Türkiye’nin arabuluculuk rolünü yeniden üstlenmesiyle birlikte, İstanbul’da düzenlenen bu zirve, barış umutlarını yeşerten önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Görüşmeler öncesinde yapılan açıklamalarda, her iki taraf da beklentilerini dile getirdi. Ukrayna, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini garanti altına almak isterken, Rusya ise güvenlik taleplerine öncelik verdiğini vurguladı.
Ukrayna heyeti, özellikle işgal altındaki bölgelerden Rus askerlerinin çekilmesi, esir değişimleri ve kaçırılan çocukların geri gönderilmesi taleplerini ön plana çıkardı. Kiev yönetimi, savaşın sona erdirilmesi için koşulsuz bir ateşkesin gerekli olduğunu savunurken, ülkenin yeniden inşası için uluslararası destek çağrısında da bulundu.
Öte yandan, Rusya cephesinden gelen mesajlar daha temkinliydi. Kremlin, Ukrayna’nın NATO üyeliği sürecini durdurmasını ve Batı tarafından sağlanan askeri desteklerin son bulmasını istedi. Ayrıca, Rusya’nın kontrolündeki Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin statüsünün tanınması da Moskova’nın ön koşulları arasında yer aldı. Bu talepler, iki ülkenin pozisyonlarının hâlâ oldukça uzak olduğunu ortaya koydu.
Türkiye, 2022’den bu yana Rusya-Ukrayna savaşında diplomatik bir köprü olma görevini üstlenmişti. İstanbul’da daha önce gerçekleşen tahıl koridoru anlaşmaları ve esir değişimi protokolleri, Türkiye’nin arabuluculuk yeteneğini dünyaya göstermişti. Bu son görüşmelerde de Türkiye, ev sahibi olarak taraflara güvenli bir ortam sağladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, görüşme öncesinde yaptığı konuşmada, “Barış için umut kapılarını sonuna kadar açıyoruz. Türkiye, barışın yanında durmaya devam edecek,” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, uluslararası basında da geniş yankı buldu.
Yaklaşık 7 saat süren toplantıların ardından, taraflar bazı insani konularda uzlaşıya vardı. Özellikle ağır yaralı esirlerin değişimi ve sınır bölgelerinde acil insani yardım koridorlarının oluşturulması kararlaştırıldı. Ancak kalıcı bir ateşkes konusunda henüz bir mutabakata varılamadı. Diplomatik kaynaklar, görüşmelerin zorlu geçtiğini ve masadaki bazı maddelerde ilerleme sağlanamadığını belirtti. Özellikle toprak statüsü ve güvenlik garantileri konularında taraflar arasında derin görüş ayrılıklarının olduğu ifade edildi.
Hem Rusya’da hem de Ukrayna’da halklar, savaşın bitmesi için yoğun bir beklenti içinde. Savaşın getirdiği yıkım, ekonomik zorluklar ve insani kayıplar, toplumları yorgun düşürdü. Ukrayna’da milyonlarca insan mülteci durumuna düşerken, Rus halkı da ekonomik yaptırımların etkisiyle zor bir süreç yaşıyor. İstanbul’daki görüşmelerden çıkacak bir barış kararı, yalnızca iki ülke için değil, tüm dünya için büyük bir rahatlama anlamına gelecek.
İstanbul’daki zirve, dünya genelinde büyük bir dikkatle izlendi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, görüşmeleri memnuniyetle karşıladığını ve barış yolundaki her türlü adıma destek verdiklerini açıkladı. Avrupa Birliği yetkilileri de, İstanbul’daki sürecin devam etmesi için çağrıda bulunarak, “Diyalog kapıları açık tutulmalı,” mesajı verdi. Öte yandan, ABD ve Çin gibi küresel güçler de süreci dikkatle izliyor. Özellikle Çin’in barış görüşmelerine destek verdiği ve ilerleyen aşamalarda daha aktif bir rol üstlenebileceği belirtiliyor.
İstanbul’daki bu tarihi zirve, barış yolunda atılan umut verici bir adım olarak kayıtlara geçti. Ancak savaşın sona ermesi için önümüzde hâlâ uzun ve zorlu bir süreç var. Taraflar arasındaki temel anlaşmazlıklar, kolay çözülebilecek konular değil. Yine de diplomasi masasının kurulmuş olması, barış için bir umut ışığı olarak görülüyor. İstanbul’daki bu görüşmelerin, ilerleyen haftalarda daha somut adımların atılacağı yeni bir müzakere sürecine kapı aralaması bekleniyor. Dünya, nefesini tutmuş bir şekilde, bu kritik sürecin nasıl şekilleneceğini izliyor.
İstanbul’daki görüşmelerin ardından taraflar, görüşmelere devam etme niyetinde olduklarını açıkladı. Rusya ve Ukrayna heyetleri, önümüzdeki haftalarda bir kez daha İstanbul’da veya farklı bir şehirde bir araya gelmek için hazırlık yapacak. Türkiye’nin barış sürecine ev sahipliği yapma kararlılığı sürerken, bu görüşmelerin somut sonuçlar doğurup doğurmayacağı ise hala belirsizliğini koruyor.
Diplomatik gözlemciler, önümüzdeki sürecin tarafların gerçek bir uzlaşıya ne kadar yakın olduğunu ve diplomasi masasının bir barışa mı yoksa yeni bir çıkmaza mı evrileceğini belirleyeceğini ifade ediyor.
Uluslararası kamuoyu ise barış umutlarının yeşermesi için çağrılarını yineliyor. Türkiye, tarihi boyunca birçok zorlu barış görüşmesine ev sahipliği yapmış bir ülke olarak bir kez daha önemli bir diplomatik rol üstleniyor. İstanbul’daki bu tarihi buluşma, savaşın sona ermesi için küçük ama umut dolu bir başlangıç olarak kayıtlara geçti.
Şimdi tüm dünya nefesini tutmuş bir şekilde, bir sonraki görüşmenin ne zaman ve hangi sonuçlarla gerçekleşeceğini bekliyor. Milyonlarca insanın kaderini ilgilendiren bu süreçte, her adım büyük bir öneme sahip. Diplomasi kapısının aralanmış olması bile, barış için atılmış en büyük adımlardan biri olarak tarihe geçebilir.
GENEL
2 saat önceGENEL
18 gün önceGENEL
22 gün önceGENEL
03 Haziran 2025GENEL
03 Haziran 2025GENEL
03 Haziran 2025GENEL
03 Haziran 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.