DOLAR 40,2196 0.12%
EURO 46,9132 -0.34%
ALTIN 4.344,120,22
BITCOIN 49115293.67247%
İstanbul
28°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Marmara Denizi’ndeki Oksijen Krizi ve Kıyıya Göç Eden Köpek Balıkları
  • Doğrucu Haber
  • Genel
  • Marmara Denizi’ndeki Oksijen Krizi ve Kıyıya Göç Eden Köpek Balıkları

Marmara Denizi’ndeki Oksijen Krizi ve Kıyıya Göç Eden Köpek Balıkları

ABONE OL
14 Temmuz 2025 16:22
Marmara Denizi’ndeki Oksijen Krizi ve Kıyıya Göç Eden Köpek Balıkları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Marmara Denizi’ndeki Oksijen Krizi ve Kıyıya Göç Eden Köpek Balıkları

Marmara Denizi’nde son dönemde dip sulardaki çözünmüş oksijen düzeyinin alarm verecek seviyelere inmesi, Deniz Ekosistemleri uzmanlarını ve balıkçılık sektörü temsilcilerini derinden düşündürüyor. 1950’li yıllarda kıkırdaklı balık türleri bakımından en zengin denizlerden biri olarak anılan Marmara, günümüzde kentleşme, sanayileşme, yoğun nüfus baskısı ve iklim değişikliğinin etkisiyle adeta boğuluyor. Derin katmanlarda ölçülen oksijen miktarının birçok noktada 2 mg/L’nin altına, hatta kimi noktalarda 1 mg/L’nin altına düştüğü gözlemleniyor. Uygun yaşam alanı bulamayan hızlı metabolizmalı kıkırdaklı balık türleri, oksijen arayışıyla yüzeye ve kıyı bölgesine doğru kitlesel bir göç başlatmış durumda.

Kıkırdaklı Balık Türlerinin Dağılımı ve Sayısal Veriler
Türkiye sularındaki kıkırdaklı balıkların yaklaşık yüzde 90’ı Akdeniz, yüzde 50’den fazlası Ege Denizi’ne özgü iken, Marmara Denizi’nde 25, Karadeniz’de ise 11 tür tespit edilebiliyor. Atlas Okyanusu’nun kuzeyinden gelen göçmen türlerin yanısıra, Akdeniz’e endemik birkaç tür ve Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla tropik kökenli yeni kıkırdaklı balık türleri de zaman zaman Marmara sularına ulaşıyor. Ancak denizlerin derinliklerindeki ekolojik dengenin bozulması, bu canlıların büyük çoğunluğunu hayat mücadelesi için kıyıya mecbur bırakıyor.

Oksijen Yetersizliğinin Temel Nedenleri
Marmara Denizi’ne karışan evsel ve endüstriyel atıklar, özellikle organik maddelerin derin katmanlara çökmesiyle burada yaşayan mikroorganizmaların artan aktivitesine yol açıyor. Bu bakteriyel ve alg patlamaları, oksijen tüketimini hızla yükseltiyor. Öte yandan, bölgesel hava sıcaklıklarındaki artış ve deniz suyu sıcaklığının yükselmesi, suyun oksijen çözme kapasitesini azaltarak kriz ortamını derinleştiriyor. Ayrıca kıyı balıkçılığının yoğunluğu, doğal besin ağının kırılmasına ve deniz tabanındaki besin döngüsünün aksamasına neden olarak ekseriyetle ekolojik dengenin tüm katmanlarını etkiliyor.

Tarihsel Bakış: 1950’lerden Günümüze
Geçmişte Marmara’nın zengin kıkırdaklı faunası, hem bölge ekonomisi hem de deniz ekoturizmi için önemli bir kaynak olarak görülüyordu. O dönemde birçok farklı türün yayılım alanı genişken, günümüzde bu çeşitlilik yerini daha dar bir tür grubuna bırakmış durumda. 70 yıl öncesine kadar derin sularda sorunsuzca hayatını sürdüren birçok köpek balığı ve vatoz türü, giderek daralan oksijenli alanlar nedeniyle ya kıyıya yaklaşmak zorunda kaldı ya da tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Kıyıya Göç Eden Türler ve Davranışları
Kıyıya en sık göç eden kıkırdaklı balıklar arasında “camgöz” olarak bilinen küçük türler öne çıkıyor. Genellikle boyları iki metreyi aşmayan bu balıklar, insanı selamlayan bir tehdit oluşturmaz; ancak toplu halde kıyıya yönelimleri, ekolojik sistemde ciddi bir kırılmanın habercisi. Balıklar, oksijenli derin sulardaki yaşam alanlarının hızla daralması yüzünden ne geri dönme ne de yeni alan bulma şansı yakalayabiliyor. Kıyıya geldiklerinde ise yoğun balıkçı ağı baskısı altında kalıyor, av baskısına direnemeyerek sayıları hızla azalıyor.

Balıkçı Baskısı ve Yerel Ekonomi
Kıyı balıkçıları, göç eden kıkırdaklı balık türlerini hedef alarak hem ekonomik gelir sağlamaya çalışıyor hem de ekolojik uyarının görmezden gelinmesine katkı veriyor. Bu durum, kentsel balıkçılık baskısının ekosistemi ne denli hızlı tahrip edebileceğine dair çarpıcı bir örnek. Balıkçıların av kararlarının sürdürülebilirlik esaslarına göre düzenlenmemesi, kısa vadede ekstra kazanç sağlarken uzun vadede stok erozyonuna, dolayısıyla bölge balıkçılığının tamamen çökmesine yol açabiliyor.

Araştırma Bulguları: Popülasyon Dinamikleri
Üç yıllık bir saha çalışması, kıkırdaklı balıkların kıyı bölgelerinde belirli dönemlerde nüfuslarını zirveye taşıdığını; ancak 2024 yılında bu nüfusun ani ve dramatik bir çöküşe uğradığını ortaya koydu. Araştırma ekibine göre, dip sularındaki oksijensizlik nedeniyle balıklar ya kıyıda mahsur kaldı ya da av baskısına maruz kalarak yok oldu. Ne derinlere ne de göç ettikleri yeni bölgelere tutunabilme şansı bulan türler, ekolojik boşluğun ve av baskısının aynı anda etkisiyle kritik bir eşiğin altına indi.

Küresel Perspektif ve Gelecek Riskleri
Dünya genelinde bilinen 1.266 kıkırdaklı balık türünün yaklaşık üçte biri, koşullar değişmezse bu yüzyılın sonuna gelinmeden yok olma riskiyle karşı karşıya. Aşırı avcılık, yaşam alanı tahribatı, iklim krizi ve deniz kirliliği en önemli tehlike kaynakları arasında bulunuyor. Marmara Denizi’ndeki oksijen krizinin kıyıya teşekkül eden göçlerle görünür hale gelmesi, yalnızca bölgesel bir problem değil; okyanus ekosistemlerinin bütünsel sağlığını tehdit eden zincirleme sorunların örnek teşkil ediyor.

Koruma Önerileri ve Acil Eylem Çağrısı
Uzmanlar, Marmara Denizi’ndeki oksijen seviyelerinin yeniden hareketlendirilmesi için öncelikle kentsel atık yönetiminin iyileştirilmesi, arıtma tesislerinin kapasitelerinin artırılması ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Sürdürülebilir balıkçılık politikaları kapsamında av kotalarının ekosistem verilerine göre güncellenmesi, yasak bölge uygulamaları ve sezon kısıtlamaları gibi tedbirlerin derhal devreye sokulması önem taşıyor. Düzenli bilimsel gözlem programlarıyla dip su sıcaklığı, oksijen düzeyi ve biyolojik çeşitlilik parametrelerinin izlenmesi, sorunun boyutunun tam olarak anlaşılmasını sağlayacak. Ayrıca, balıkçılar, yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları arasında kurumsal iş birliği ile bölge halkının ve balıkçı kooperatiflerinin bilinçlendirilmesi, uzun vadede ekosistemin onarımı için kilit rol oynayacak.

Sonuç: Zaman Daralıyor
Marmara Denizi’nde derin sulardaki oksijen krizinin yansıması olan kıyıya göç, yalnızca bölgesel balıkçılık dinamiklerini sarsmakla kalmıyor; deniz ekosisteminin temel işleyişinde geri dönülmez kopmaların habercisi niteliğinde. Dünya Köpek Balığı Farkındalık Günü vesilesiyle gündeme gelen bu acil sorun, insan faaliyetlerinin ve iklim değişikliğinin birlikte yarattığı kırılgan dengeleri açıkça ortaya seriyor. Kıyıdan derin sulara, insan etkinliklerinden deniz tabanına kadar uzanan bu karmaşık sorun ağını çözmek; güçlü yasal düzenlemeler, bilimsel rehberlik ve toplumsal farkındalıkla mümkün. Aksi takdirde, Marmara’nın zengin kıkırdaklı balık çeşitliliğinin kısa vadede geri dönmesi olanaksız hale gelecek ve bölgenin ekolojik çöküşü hızlanacaktır. Zaman daralıyor; Marmara’nın geleceği, bugünkü kararlarımıza bağlı.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r