BELFAST (AA) – Yapılan yeni bir araştırma, sakız çiğnemenin zararsız bir alışkanlık olmanın ötesine geçebileceğini ortaya koydu. Kuzey İrlanda’daki Queen’s Üniversitesi tarafından yürütülen çalışmada, yalnızca bir saat boyunca çiğnenen sakızın insan tükürüğünde yaklaşık 250 bin mikroplastik parçacık bıraktığı tespit edildi. Araştırma, çevre sağlığı açısından endişe verici bulgulara yer vererek, sakızın vücuda plastik alımında önemli fakat göz ardı edilen bir kaynak olabileceğini gösterdi.
Araştırmanın sonuçları, uluslararası saygınlığı olan Journal of Hazardous Materials dergisinde yayımlandı.
Araştırmanın başyazarı ve Queen’s Üniversitesi Küresel Gıda Güvenliği Enstitüsü’nden Dr. Cuong Cao, mikro ve nano plastiklerin sadece çevreye değil, insan sağlığına da ciddi etkileri olabileceğini belirtti. Çalışmada kullanılan analiz yönteminin, plastiklerin tespiti konusunda pratik ve etkili bir çözüm sunduğunu ifade eden Dr. Cao, şu değerlendirmede bulundu:
❝Çalışmamız, bu plastikleri tespit etmek için etkili ve erişilebilir bir yöntem sunarken, sakız gibi göz ardı edilen maruziyet kaynaklarını da ortaya koyuyor.❞
Mikroplastikler, daha büyük plastik ürünlerin zamanla parçalanmasıyla ortaya çıkan ve çapı 5 milimetreden küçük olan plastik parçacıklardır. Bu parçacıklar, doğada yaygın olarak bulunan sentetik kumaşlar, ambalajlar ve kişisel bakım ürünleri gibi çok sayıda kaynaktan türeyebilir. Sakız ise, bu kapsamda şimdiye kadar yeterince incelenmemiş bir maruz kalma kaynağı olarak öne çıkıyor.
Araştırma kapsamında kullanılan otomatik Raman spektroskopisi tekniği sayesinde, sakız çiğneme süresince tükürüğe geçen mikro ve nano plastikler üç farklı zaman diliminde ölçüldü:
0–20 dakika
20–40 dakika
40–60 dakika
Çalışmaya katkı sunan Queen’s Üniversitesi doktora araştırmacısı Udit Pant, her örnekte mikro ve nano plastiklere rastlandığını vurguladı. ❝Şaşırtıcı şekilde, tüm örneklerde mikro ve nano plastiklere rastlandı. Bu da sakız çiğneme süresinin güvenli olup olmadığına dair bir sınır olmayabileceğini gösteriyor❞ dedi.
Bilim insanlarına göre bu parçacıklar, sadece sindirim sistemi üzerinden değil, aynı zamanda solunum yolları ve üreme sistemine kadar ulaşabilecek mikroskobik boyutlara sahip. Nanoplastikler, hücre zarlarını geçebilecek kadar küçük olmaları nedeniyle bağışıklık sistemini zorlayabilir ve uzun vadede kronik sağlık sorunlarına yol açabilir.
Araştırmacılar, plastik parçacıkların insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkilerinin henüz tam olarak bilinmediğini, ancak bu tür alışkanlıkların potansiyel riskler barındırdığını vurguluyor.
Araştırmanın en dikkat çekici yanlarından biri, mikro ve nano plastik tespiti için kullanılan yeni yöntem oldu. Ekip, “otomatik Raman spektroskopisi” tekniğini kullanarak düşük maliyetli ve yüksek verimli bir analiz modeli geliştirdi. Bu yöntem sayesinde, yalnızca laboratuvar ortamlarında değil, daha yaygın test alanlarında da plastik maruziyeti ölçülebilecek.
Dr. Cao, bu yöntemin hem gıda hem de çevre analizlerinde plastik kirliliğinin azaltılmasına yönelik kritik bir araç olabileceğini ifade etti.
GENEL
19 gün önceGENEL
29 gün önceGENEL
16 Nisan 2025GENEL
16 Nisan 2025SPOR
16 Nisan 2025SPOR
16 Nisan 2025GENEL
16 Nisan 2025