Günlük yaşamın koşturmacası içinde çoğu zaman yeterince su içmeyi ihmal ederiz. Oysa bu ihmalin bedeli yalnızca fiziksel halsizlik ya da ağız kuruluğu gibi basit belirtilerle sınırlı kalmaz. Özellikle migren hastaları için sıvı kaybı, oldukça can sıkıcı ve şiddetli baş ağrılarına neden olabilir. Migreni tetikleyen faktörler arasında öne çıkan dehidrasyon, farkında olmadan yaptığımız en büyük hatalardan biri olabilir.
Bu yazıda sıvı kaybının migren üzerindeki etkilerini, uzman görüşlerini ve su tüketiminin neden bu kadar önemli olduğunu detaylı şekilde ele alacağız. Aynı zamanda migreni önlemek için günlük yaşamda uygulanabilecek basit ama etkili tavsiyelere de yer vereceğiz.
Migren, ataklar halinde gelen, genellikle başın bir tarafında yoğun, zonklayıcı ve şiddetli ağrılarla kendini gösteren nörolojik bir hastalıktır. Bu ağrılar ışığa, sese ve kokuya hassasiyet, mide bulantısı, hatta kusma ile birlikte görülebilir. Migren, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yaşam kalitesini en çok düşüren ilk on hastalık arasında yer almaktadır.
Kadınlarda erkeklere oranla daha yaygın görülmesiyle dikkat çeken migren, çoğu zaman genetik altyapıya sahip olsa da çevresel tetikleyicilerle daha sık atak göstermeye başlar. Bu tetikleyiciler arasında hormonal değişiklikler, stres, uykusuzluk, bazı besinler ve tabii ki sıvı kaybı önemli bir yer tutar.
Dehidrasyon, vücudun ihtiyaç duyduğu su miktarının karşılanamaması sonucu ortaya çıkan sıvı kaybı durumudur. Vücut; terleme, idrar, dışkı ve solunum yoluyla sürekli sıvı kaybeder. Eğer bu kayıplar yeterli miktarda su içilerek telafi edilmezse, hücreler işlevlerini tam olarak yerine getiremez.
Sıvı kaybı, özellikle yaz aylarında, yoğun egzersizlerde ya da hastalık dönemlerinde daha sık görülür. Ancak masa başı çalışan biri bile gün boyu yeterince su içmediğinde vücudunda fark edilmeden dehidrasyon gelişebilir. Bu durum baş ağrısının yanı sıra yorgunluk, dikkat dağınıklığı ve zihinsel bulanıklık gibi belirtilerle kendini gösterir.
Migren hastalarının en sık yaşadığı tetikleyici nedenlerden biri susuz kalmaktır. Peki, neden?
Her bireyin su ihtiyacı farklıdır. Ancak genel bir kural olarak günde en az 8 bardak (2 litre) su içilmesi önerilir. Bu miktar; hava sıcaklığına, fiziksel aktivite düzeyine ve bireyin kilosuna göre değişkenlik gösterebilir.
Migren hastaları için bu oran biraz daha yukarıda tutulmalıdır. Özellikle sabahları baş ağrısı ile uyanan bireyler, gece boyunca yaşanan sıvı kaybını sabah yeterli su içerek dengelemelidir. Gün boyunca düzenli aralıklarla su tüketmek, migren ataklarının şiddetini ve sıklığını azaltabilir.
Bazı içecekler her ne kadar sıvı olsa da vücudu daha fazla susuz bırakabilir:
Bu yüzden saf su, maden suyu ve bitki çayları (şekersiz olmak kaydıyla) tercih edilmelidir.
Nöroloji Uzmanı Dr. Elif Arıkan:
“Migreni olan hastaların çoğu, ataklarından önce susama hissi yaşadıklarını bildiriyor. Bu aslında vücudun doğal bir uyarısı. Ancak bu sinyaller genellikle göz ardı ediliyor. Özellikle yaz mevsiminde su tüketimi konusunda daha bilinçli olunmalı. İlaçların yanında su içme alışkanlığı edinmek, migren yönetiminde çok önemli bir adımdır.”
Su içmek, çoğu zaman göz ardı edilen ama sağlığımız üzerinde hayati etkiye sahip bir alışkanlıktır. Migren hastaları için bu etki çok daha belirgindir. Basit bir önlem gibi görünse de gün boyunca düzenli su tüketmek, migren ataklarını azaltabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Unutmayın, susamak beklenmeden su içilmeli. Migrenle mücadelede, bir bardak suyun bile büyük bir fark yaratabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
Dilersen bu makaleye görseller, sosyal medya postu ya da meta açıklama (snippet) gibi ek unsurlar da ekleyebilirim. İster misin?
GENEL
Az önceGENEL
9 saat önceGENEL
21 saat önceGENEL
21 saat önceGENEL
22 saat önceGENEL
22 saat önceGENEL
1 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.